بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٦

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ ١٧

O iki doğunun da Rabbidir, iki batının da.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٨

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ ١٩

Acı ve tatlı sulu iki denizi birbiri üzerine salarak yanyana getirdi.

– Seyyid Kutub

بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ ٢٠

Ama aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢١

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

يَخۡرُجُ مِنۡهُمَا ٱللُّؤۡلُؤُ وَٱلۡمَرۡجَانُ ٢٢

Her iki denizden de inci ve mercan çıkar.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢٣

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

وَلَهُ ٱلۡجَوَارِ ٱلۡمُنشَـَٔاتُ فِي ٱلۡبَحۡرِ كَٱلۡأَعۡلَٰمِ ٢٤

O'nun denizlerde yüzen, dağlar gibi iri gemileri vardır.

– Seyyid Kutub

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ٢٥

Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

كُلُّ مَنۡ عَلَيۡهَا فَانٖ ٢٦

Yeryüzündeki her şey yok olacaktır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu